BM İklim Değişikliği Konferansı COP29

15.01.2025
BM İklim Değişikliği Konferansı COP29'da alınan kararlar, Paris Anlaşması hedefleri ve iklim finansmanı. Türkiye’nin iklim politikaları ve gelişmeler yazımızda.

COP29'da alınan kararlar, küresel iklim mücadelesinde yeni bir dönemin kapılarını aralıyor. Bu yazımızda, zirvede öne çıkan gelişmeleri, alınan kararların küresel etkilerini ve Türkiye'nin bu süreçteki konumunu ele alacağız.

 

COP29 Nedir?

Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Konferansı COP29, 11-22 Kasım 2024 tarihlerinde Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenmiştir.

COP (Conference of the Parties - Taraflar Konferansı), İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında, 1995'ten bu yana her yıl düzenlenen ülkelerin iklim politikalarının belirlendiği en üst düzey toplantı serisidir. İklim değişikliğiyle mücadelede uluslararası işbirliğinin en önemli platformu olarak kabul edilmektedir.

COP tarihindeki dönüm noktaları arasında, sera gazı emisyonlarının azaltılmasını hedefleyen Kyoto Protokolü'nün kabul edildiği COP3 (1997), küresel ısınmayı 1.5°C ile sınırlama hedefini getiren Paris Anlaşması'nın imzalandığı COP21 (2015) ve fosil yakıtlardan çıkış kararının alındığı COP28 (2023) bulunmaktadır.

 

COP29'un temel hedefleri arasında,

- Paris İklim Anlaşması kapsamında belirlenen küresel sıcaklık artışını 1.5°C ile sınırlama hedefine ulaşılması,

- Gelişmekte olan ülkelere iklim finansmanı sağlanması 

- Dubai'de COP28'de alınan fosil yakıtlardan aşamalı çıkış kararlarının uygulanmasının değerlendirilmesi

 yer almaktadır.

 

COP29 ve Paris İklim Anlaşması İlişkisi

2015’te kabul edilen Paris iklim Anlaşması, tüm ülkelerin kendi ulusal katkı beyanlarını (NDC) oluşturmasını ve sürekli geliştirilmesini öngörmekteydi.  Ancak aradan geçen sekiz yılda birçok ülke, emisyon azaltım hedeflerini gerçekleştirme konusunda yetersiz kalmıştır. COP29, bu ilerlemelerin değerlendirilip daha iddialı hedeflerin belirlenmesi konusunda kritik bir role sahiptir.


 

 

COP29’da Alınan Genel Kararlar

 

Kyoto Protokolü ve Yeni Adımlar
COP29’da, Kyoto Protokolü sonrasında oluşturulan mekanizmaların etkinliği artırılması için yeni düzenlemeler ele alınmıştır. Gelişmiş ülkelerin teknoloji transferi ve finansman desteği konularında daha somut adımlar atmalarının  önemi vurgulanmıştır.

 

COP29 Yeşil Dijital Eylem Bildirgesi
Dijitalleşmenin, sürdürülebilir enerji geçişine katkısını arttırmak için "Yeşil Dijital Eylem Bildirgesi" kabul edilmiştir. Bu bildirge, akıllı şehirler, yapay zeka teknolojileri ve dijital altyapılar yoluyla karbon ayak izi azaltılmasını hedeflemektedir.

İlginizi Çekebilir: Karbon Ayak İzi Nedir, Nasıl Azaltılır?

 

300 Milyar Dolarlık Yıllık Finansman Hedefi
Gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliğine uyum sağlaması ve emisyonlarını azaltabilmelerine destek olmak amacıyla yıllık 300 milyar dolarlık bir finansman hedefi belirlenmiştir. Bu finansmanın uluslararası finansal kurumlar, kamu-özel ortaklıkları ve karbon piyasaları aracılığıyla sağlanması kararlaştırılmıştır. Finansmanın  dağıtımda ise iklim krizinden en fazla etkilenen az gelişmiş ülkeler ve ada devletlerinin önceliklendirilmesine karar verilmiştir.

Bu finansman hedefi için belirlenen süre 2035 yılına kadar olup, her yıl düzenli raporlama ile ilerlemenin izlenmesi kararlaştırılmıştır. Az gelişmiş ülkeler ve ada devletlerine öncelik verilmesi kapsamında, bu ülkeler için özel hibe programları ve düşük faizli krediler sağlanacağı açıklanmıştır. Bu kredilerin, uluslararası finansal kurumlar ve kamu-özel ortaklıkları tarafından sağlanacağı belirtilmiştir.

 

Bakü'den Belém'e Küresel Yol Haritası
Yenilenebilir enerji ve yeşil altyapı projelerinde uluslararası işbirliğini artırmak ve finansal kaynakların daha etkin bir şekilde paylaşımını sağlamak amacıyla 'Bakü'den Belém'e Küresel Yol Haritası' bir girişim olarak şekillendirilmiştir.

Bu yol haritası, yenilenebilir enerji yatırımlarında bölgesel işbirliğini teşvik etmek, yeşil teknolojilerin yaygınlaştırılmasını sağlamak ve düşük karbonlu ulaşım projelerini desteklemek gibi somut adımları içermektedir. 

Liderlik rolünü COP29 başkanlığını üstlenen Azerbaycan ve bir sonraki zirveye ev sahipliği yapacak Brezilya paylaşacaktır.


 

 

BM İklim Değişikliği - COP29 Müzakerelerinden Öne Çıkanlar

 

Karbon Piyasalarındaki Değişiklikler
COP29’da, uluslararası karbon piyasalarının kurallarında uzun süredir devam eden müzakerelerin ardından uzlaşma sağlanmıştır. Bu kapsamda, karbon piyasalarının suistimal edilmesini önlemek için daha sıkı kurallar getirilmiş ve şeffaflık mekanizmaları güçlendirilmiştir. Ayrıca, karbon fiyatlandırmasının küresel düzeyde uyumlu hale getirilmesi hedeflenmiştir.

 

Kayıp ve Hasar Fonu: Yeni Taahhütler
COP29'da, iklim krizinden en fazla etkilenen ülkelerin zararlarını karşılamak amacıyla daha önce oluşturulan Kayıp ve Hasar Fonu'na ek katkılar sağlanmasına karar verilmiştir. Bu katkılar, çevresel felaketlerden zarar gören toplulukların toparlanma ve yeniden inşa süreçlerini desteklemeyi hedeflemektedir. Ancak, birçok temsilci mevcut finansmanın yetersizliğine dikkat çekmiş ve fonun şeffaf, etkin ve adil bir şekilde kullanılması gerektiğinin altını çizmiştir.

 

COP29 Türkiye’nin Konumu

 

Türkiye’nin İklim Politikalarındaki Gelişmeler

Türkiye, COP29’da net sıfır karbon hedefi doğrultusunda kararlılığını vurgulamış ve 2053 yılına kadar karbon nötr olma hedefini yinelemiştir. Yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam enerji portföyündeki payını artırmayı hedefleyen Türkiye, sıfır atık projelerinin yaygınlaştırılması ve şehirlerde yeşil altyapının geliştirilmesi gibi somut adımlar atacağını taahhüt etmiştir.

Ancak, sera gazı emisyonlarının artışını durdurmak ve azaltma hedeflerine hızla ulaşmak gerektiği de vurgulanmıştır. Türkiye, bu hedeflere ulaşmak için yerel ve uluslararası işbirliğini artırmayı ve iklim finansmanına erişim konusunda adil bir düzenin sağlanmasını önemli görmektedir.

 

COP29’un Küresel İklim Eylemlerine Etkisi

COP29’da alınan kararlar, uluslararası karbon piyasalarının şeffaflığını artırmayı ve gelişmekte olan ülkelerin iklim finansmanına daha fazla erişimini sağlamayı hedeflemiştir. Kayıp ve Hasar Fonu’na yapılan yeni katkılar, çevresel felaketlerden etkilenen ülkelerin yeniden inşa süreçlerine destek sunarken, bu fonun halen yetersiz olduğu yönündeki eleştiriler devam etmiştir.

Zorlu müzakerelere sahne olan COP29, finansman, karbon piyasası düzenlemeleri ve yeşil altyapı projeleri gibi alanlarda küresel işbirliğini güçlendirmek için önemli bir adım olarak değerlendirilmiştir. Bu zirve, küresel iklim eyleminin yönünü belirlemeye devam ederken, finansman mekanizmalarının geliştirilmesi ve karbon azaltım taahhütlerinin hızlandırılması gerektiğini göstermiştir.

 

Enexion Group olarak, ESG kriterleri doğrultusunda sunduğumuz danışmanlık hizmetlerimizle şirketlerin çevresel etkilerini azaltmalarına ve sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunmalarına destek oluyoruz. Daha fazla bilgi için ESG Danışmanlığı ve Stratejik Sürdürülebilirlik Hizmetlerimiz sayfalarımızı ziyaret edebilirsiniz.

B-Corp
UNGC
Womens Empowerment Principles
Comminty Member
EPD

Copyright 2023 - İçerik hakları saklıdır.