Türkiye Yeşil Taksonomi yönetmeliği, sürdürülebilir kalkınmayı desteklemek için önemli bir adımdır. Ekonomik faaliyetleri çevresel hedeflere göre sınıflandırarak, yeşil ekonomiye geçişi hızlandırır. Bu yazımızda, Yeşil Taksonomi’nin ne olduğunu ve neden kritik bir rol oynadığını keşfedeceğiz.
Yeşil taksonomi, çevresel sürdürülebilirliği desteklemek amacıyla ekonomik faaliyetleri sınıflandıran bir sistemdir. Bu sistem, bir yatırımın çevresel açıdan sürdürülebilir olup olmadığını belirlemek için teknik kriterler sunar.
Çevresel hedeflere ulaşmayı amaçlayan projelerin belirli standartlara uygunluğunu değerlendirir. Yeşil taksonomi; çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) kriterleri doğrultusunda yatırım yapılabilir projeleri işaret eder. Küresel ölçekte sürdürülebilirliği teşvik eden bu sınıflandırma, yeşil büyümeyi destekleyerek yeşil ekonomiye geçişi hızlandırmak için önemli bir araçtır.
Yeşil taksonomi, çevresel hedeflere ulaşmayı amaçlayan projeleri sınıflandırırken, aynı zamanda ekonomik faaliyetlerin çevresel etkilerini minimize etmeye de odaklanır. Yatırımcılara, çevresel sürdürülebilirliği ön planda tutan projelere yatırım yapma imkanı sunar ve şeffaflık ile sınıflandırma aracılığıyla yeşil sermaye akışını hızlandırarak yeşil ekonomiye geçişi destekler. Bu sınıflandırma, sadece çevresel değil, sosyal ve yönetişim (ESG) kriterlerine dayalı olarak da yatırım fırsatları sunar.
Finansmana Erişim: Sürdürülebilir finansmana erişimi kolaylaştırır.
Rekabet Avantajı: Yeşil projelerle rekabet gücünü artırır.
Şeffaflık ve Güven: Yatırımcıların güvenini sağlar.
Risk Yönetimi: Çevresel riskleri azaltır.
Uyum: Gelecekteki düzenlemelere hazırlık sağlar.
İnovasyon: Çevre dostu teknoloji yatırımlarını teşvik eder.
Küresel Erişim: Uluslararası standartlara uyumu destekler.
Türkiye, yeşil taksonomiye geçiş sürecinde önemli adımlar atmaktadır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının koordinasyonunda, Paris İklim Anlaşması'na uyum için sürdürülebilir finans çerçevesi geliştirilmektedir. Bakanlık, yeşil taksonomi çerçevesinde ekonomik faaliyetlerin çevresel sürdürülebilirlik açısından nasıl değerlendirileceğini belirleyecek bir yönetmelik taslağı üzerinde de çalışmalar yürütmektedir. Bu yönetmelik, yeşil finansman araçlarının tanımlanması ve uygulama kriterlerinin belirlenmesi gibi önemli unsurları içerecek. Aynı zamanda, çevre dostu yatırımların teşvik edilmesi, yeşil projelerin finansmanına yönelik şeffaflık sağlanması ve uluslararası standartlarla uyumun güçlendirilmesi hedeflenmektedir.
Yeşil Taksonomi, Türkiye'nin 2053 Net Sıfır Emisyon hedefine ulaşmasını hızlandıracak ve uluslararası iklim taahhütleriyle uyum sağlanmasına katkı sunacaktır.
Türkiye Yeşil Taksonomi Yönetmeliği taslağını incelediğimizde genel esaslar ve şartlar aşağıdaki şekildedir:
1. Şeffaflık, sürdürülebilirlik ve çevresel bütünlük ilkelerine dayanır.
2. Net sıfır emisyon hedefi ve yeşil kalkınma vizyonunu destekler.
3. Faaliyetin, ilgili mevzuat hükümlerine uyumu zorunludur.
4. Teknik tarama kriterleriyle uygun ekonomik faaliyetlerin sürdürülebilirliği belirlenir.
1. Çevresel hedeflerden en az birine önemli katkı sağlamak.
2. Diğer çevresel hedeflere zarar vermemek.
3. Asgari sosyal güvenlik önlemlerine uymak.
4. Teknik tarama kriterlerini sağlamak.
Türkiye Yeşil Taksonomisi Çevresel Hedefleri de aşağıdaki gibi saptanmıştır.
1. Sera Gazı Emisyonlarının Azaltımı: Yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve temiz teknolojiler aracılığıyla sera gazı emisyonlarını azaltmayı hedefler.
2. İklim Değişikliğine Uyum: Mevcut ve gelecekteki iklim koşullarının olumsuz etkilerini en aza indirmek ve risk yönetimi sağlamak amacını güder.
3. Su ve Deniz Kaynaklarının Sürdürülebilir Kullanımı ve Korunması: Su ekosistemlerinin korunması, temiz su erişimi ve su kaynaklarının verimli kullanımını destekler.
4. Döngüsel Ekonomiye Geçiş: Hammadde kullanımını azaltarak, atık yönetimini iyileştirerek ve ürün ömrünü uzatarak sürdürülebilir bir ekonomik model oluşturmayı amaçlar.
5. Kirliliğin Önlenmesi ve Kontrolü: Hava, su ve toprak kirliliğini azaltarak çevre ve insan sağlığını korumayı hedefler.
6. Biyoçeşitliliğin ve Ekosistemlerin Korunması ve Restorasyonu: Doğal yaşam alanlarının korunması, sürdürülebilir arazi kullanımı ve ekosistemlerin iyileştirilmesini amaçlar.
Türkiye'nin Ulusal Yeşil Taksonomi çerçevesinde öncelikli sektörleri, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşılmasında kritik öneme sahiptir. Başlıca odak alanları şunlardır:
1. Enerji Sektörü: Yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji verimliliği
2. Ulaşım Sektörü: Elektrikli araçlar ve düşük emisyonlu taşıma sistemleri
3. Tarım ve Gıda Sektörü: Sürdürülebilir ve organik tarım uygulamaları
4. İnşaat ve Konut Sektörü: Yeşil bina ve enerji verimli yapı tasarımları
5. Sanayi ve İmalat Sektörü: Döngüsel ekonomi ve yeşil üretim süreçleri
6. Su Yönetimi ve Altyapı: Su kaynaklarının verimli kullanımı
7. Finans ve Yatırım Sektörü: Yeşil finansman ve sürdürülebilir yatırımlar
Bu sektörler, Türkiye'nin yeşil dönüşümüne katkı sağlayarak çevresel etkileri minimize etmeyi ve sürdürülebilir bir ekonomiye geçişi hızlandırmayı amaçlamaktadır.
Türkiye'nin Yeşil Taksonomiye geçiş sürecinde karşılaştığı zorluklar ve fırsatlar şu şekilde özetlenebilir:
Zorluklar:
Fırsatlar:
Farkındalık ve Kapasite:
Bu zorlukların üstesinden gelinmesi ve fırsatların değerlendirilmesi, Türkiye'nin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasını hızlandırabilir.
Avrupa Birliği (AB) Yeşil Taksonomisi ve Türkiye Yeşil Taksonomisi, benzer temel çevresel hedefleri paylaşmakla birlikte bazı önemli farklılıklar içermektedir:
Ortak Yönler:
Farklılıklar:
Her iki taksonomi de sürdürülebilir ekonomiye geçişte önemli bir araç olarak tasarlanmış olmakla birlikte, Türkiye versiyonu ülkenin kendine özgü ekonomik ve çevresel koşullarını daha fazla dikkate almaktadır.
Yeşil taksonomi, sürdürülebilir bir ekonomi yaratmak için kritik bir araçtır. Hem devletler hem de şirketler, çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için bu sistemi benimsemeli ve uygulamalıdır. Sistemin amacı, ekonomik faaliyetlerin çevresel etkilerini şeffaf ve somut kriterlerle değerlendirmektir.
Döngüsel ekonomi, kaynakların verimli kullanılmasını ve atıkların minimize edilmesini hedefler. Yeşil taksonomi, döngüsel ekonomi projelerinin çevresel etkilerini analiz eder ve sürdürülebilir finans araçlarıyla bu projelere yatırımların sağlanmasını teşvik eder. Bu yaklaşım, kaynak verimliliğini artırarak çevresel etkileri azaltır.
Türkiye Yeşil Taksonomi yönetmeliği kapsamındaki şirketler, Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) çerçevesinde sürdürülebilirlik raporlaması yapmakla yükümlüdür. TSRS, şirketlerin çevresel etkilerini şeffaf bir şekilde raporlamalarını sağlayarak, sürdürülebilirlik performanslarını izlemelerine olanak tanır.
Enexion Group olarak, sürdürülebilirlik hedeflerinize ulaşmanız için stratejik sürdürülebilirlik danışmanlığı sunuyoruz. İhtiyaçlarınıza özel çözümler geliştirerek, sürdürülebilirlik yolculuğunuzda en uygun stratejiyi belirlemenize yardımcı olabiliriz. Detaylı bilgi ve destek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.